GÖZTEPE ANAOKULU | BORNOVA ANAOKULU | BORNOVA MİNİ KREŞ
GÖZTEPE ANAOKULU | BORNOVA ANAOKULU | BORNOVA MİNİ KREŞ

Eğitimi Nasıl Ele Alıyoruz

Günümüz dünyasında tüm toplumlar eğitimi çözümcül ve yenilikçi bir yaklaşımla ele almaktadır. Açılımı “Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı” olan PISA, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından üçer yıllık dönemler hâlinde, 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren bir araştırmadır.

PISA’nın temel amacı, öğrencilerin okulda öğrendikleri bilgi ve becerileri günlük yaşamda kullanma becerisini ölçmektir. Ayrıca gençlerimizi daha iyi tanımak; onların öğrenme isteklerini, derslerdeki performanslarını ve öğrenme ortamları ile ilgili tercihlerini daha açık bir biçimde ortaya koymaktır.

Küreselleşen dünyamızda, eğitim alanında yapılan ulusal değerlendirme çalışmalarının yanı sıra, uluslararası düzeyde konumumuzu belirlemek amacıyla eğitim göstergelerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle belirli referans noktalarına göre ülkemizin eğitim alanında hangi düzeyde olduğunun, giderilmesi gereken eksikliklerin ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesidir. Ülkemiz de OECD üyesi olarak, eğitim düzeyinin yükseltilmesi amacıyla bu araştırmaya katılmaktadır.

Aralık 2016´da açıklanan sonuçlara göre Ülkemiz 72 ülke arasında 50. sırada yer alırken, önceki testlere göre de performansı gerilemiştir.

Bunun en büyük ve önemli nedeni eğitim programlarımızın çocuklara problem çözmek becerisini kazandırmak yerine bilgi ezberletmeye çalışmasıdır. Problem çözme becerisini çocuklarda ilk etapta okul öncesi dönemde kazandırmak gerekir. Çünkü okul öncesi dönem her şeyin temelinin oluştuğu dönemdir.

Bir çok ülkede 3 yaşından küçük çocuklar için binlerce doların harcandığı eğitim programları bulunmaktadır. Testler sonucunda yapılan raporlamalarda, okul öncesi eğitim görmüş olan 15 yaşındaki çocukların Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) testlerinde daha başarılı olduğuna dikkat çekilmiştir. Fakat bu yaş grubundaki Türk öğrencilerin yalnızca yüzde 30´unun okul öncesi eğitim gördüğü kaydedilmiştir. Okul öncesi eğitim görenler arasında matematik testinde başarısız olanların oranı yüzde 30´un altındayken, okul öncesi eğitim görmeyen öğrencilerin yarısının başarısız olduğu görülmüştür.

Eğitiminin esas amacı bilgi vermek olmamalıdır. Günümüzde bilgiye her yerden ulaşılabiliyor. Asıl önemsenmesi gereken, küçük yaşlardan itibaren öğrenilen bilgilerin nasıl kullanılması gerektiğini bilmek ve bilgiyi kullanarak karşımıza çıkan problemleri çözebilmektir.

Problem çözme öğrenmenin temelini oluşturur. Karşılaşılan tüm problemlerin çözülmesi, sağlıklı kişilerarası ilişkilerin kurulması ve insanların yaşamlarını etkin ve uyumlu bir şekilde sürdürebilmesi için problem çözme becerilerinin kullanılmasını gerekmektedir. Okul öncesi dönemde bu beceriyi kazandırmak gelecekte akademik ve sosyal başarıyı yakalayabilmek adına önemlidir.
Bu nedenle okul öncesi eğitimin temel amacı her çocuğun farklı gelişim ve ilgi alanlarının olduğunun bilincinde olarak çocuklarımızı birkaç bilgiyi birleştirerek problem çözme becerisi yüksek bireyler olarak geliştirmeye çalışmak olmalıdır.

Bu, toplum olarakta geleceğe yaptığımız en büyük yatırımımızdır. Çünkü bugünün çocukları geleceğin yetişkinleri olacaklar. Öğrendiği bilgiyi doğru ve yerinde kullanabilen çocuklar ilerde ülkesine ve dünyaya yön veren yöneticiler, idareciler, yarının başarılı ekonomistleri, doktorları ve mühendisleri olacaklardır. Bugün, problem çözebilen gençler yetiştiremeyen ulusların yarının dünyasında belirleyici rol almaları ve başarılı olmaları mümkün olmayacaktır.

Bu sebeple bizler bilgiyi ezberleyen değil yorumlayıp kullanabilen bireyler yetiştirmeyi amaç ediniyoruz. Bunu yaparken de eğitim sürecine ‘’Eğiticilerin Eğitimi’’ ile başlıyoruz. Aylık olarak planlanan eğitim programlarımızın her eğitici tarafından kendi özgün öğretim tekniği ile her seferinde baştan yazılması, eğitim konularının amaçlarının ve öğretim yönteminin çocuğa özel olarak planlanması eğiticilerin eğitiminde önemli rol oynar. Bu süreçte son adım ise ‘’Ailelerin Eğitimi’’ adımıdır. Çocukların okul süreçleri ailelerin de yeni şeyler öğrendiği süreçlerdir ve Okul-Aile işbirliği ile bu adımda tamamlanarak eğitimde bütünlük sağlanır.